Yüzyılın felaketinden geriye acı hikayeler kaldı.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler tüm dünyanın gündemine oturdu.
Türkiye’nin üzerine bastığı trajik olayda depremden etkilenen 11 il için harekete geçildi. Binlerce can hayatını kaybederken, depremzedelerin yaraları sarılmaya başlandı.
Afetten en çok etkilenen illerden biri de Malatya oldu.
İlk depremde Ciritpınar Mahallesi’ndeki 7 katlı apartman yıkıldı. Apartmanda bulunan çok sayıda kişi enkaz altında kaldı.
Enkaz altında bir aile kaldı
Eşinden 6 yıl önce boşanan ve 3 çocuğuyla birlikte yaşayan 34 yaşındaki Hasret Yılmaz da enkaz altında yaşam mücadelesi verdi.
Dairenin yıkımının ardından arama kurtarma çalışmalarına başlandı. Elazığ Belediyesi İtfaiyesi arama kurtarma ekipleri çalışma yaptı.
2 çocuğuyla birlikte öldü.
Ekiplerin çalışmasında 12 yaşındaki Aysima’ya ulaşıldı. Ekipler canla başla çalışarak sağlık ekiplerinin de desteğiyle Aysima’yı kurtardı.
Ancak anne Hasret Yılmaz, oğlu Ali Osman ve kızı Işık Sima Birinç’in cansız bedenleri bulundu. Havva Nine Serttaş, kızı ve iki torununun cenazesini Adana’da alıp toprağa verdi.
Hayatta kalan tek torununa baktı ve onu evine getirdi.
“Kızım depremden kurtuldu ama Malatya’da yakalandı”
Anne Serttaş dedi ki:
Malatya depreminde kızımı ve iki torunumu kaybettim. Torunlarımdan biri 40 saat sonra canlı olarak çıkarıldı. O şimdi benimle kalıyor. Babaları kendilerinden başkaydı, ne aradılar ne de cenazelerine geldiler. Cenaze aracı bulamayınca kendi imkanlarım ile bir kamyonetin arkasına koyarak getirdim. 3 cenazemi Adana’da toprağa verdim. Kızım depremden kurtuldu ama Malatya’da yakalandı ve orası mezar oldu.
“Mobilyacı hakkımı helal etmiyorum diyor”
Kızının depremden önce mobilya aldığını ve borcunu ödeyemediğini belirten Serttaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
Malatya’da bir mobilya mağazası var, kızım oradan alışveriş yaptı. 19 bin 400 lira borcu vardı. Bu durumda mobilyacı bizden para istiyor ve ‘Ben helal değilim’ diyor. Bu parayı nereden bulacağım? Kızımın kemikleri mezarında sızlayacak.
“Kızım kalktı diye annem ağlıyordu ben geldim”
Depremden 40 saat sonra kurtulan Aysima Yılmaz şu sözleri kullandı:
Depreme uyuyakalmışım. O sırada ben rüya görüyordum ve Nursima’ya git yat dedim, titriyor ama o sırada yan odadaydı. Kendi kendime konuşurken biri beni koltuğun yanına koydu ve gitti. Depremde duvar sandalyenin üzerine çöktü, o olmasaydı benim üzerime yıkılacaktı. Sonra annemin sesini duydum, kızım geldiğim için ağlıyordu. Annemi aradım ama duymadı. Tekrar uyudum. Sonra makine seslerini duydum ve beni kurtardılar. Ben depremden sağ çıktım ama kardeşim çıkamadığı için üzgünüm.
